sakızlar vardı yaa.. hatırladın mı?

Eskiden şıpsevdi diye sakızlar vardı…
İçinden çıkan ufak kağıtlarda Aşk’ın tanımları olurdu.

hatırlarsın büyük ihtimalle..

geçen elime eski fotografların geçti..

vazgeçeli çok olmuştu senden, nadiren aklıma düşerdin.. gülümserdim..

çok tane fotograf vardı kutuda.. seninkileri ayırdım bir kenara..

baktım hepsine teker teker.. kim bilir kaç sefer hepsine bakmıştım daha öncelerde..

aniden birşey fark ettim.. birçok resimde ben de vardım..

daha önceden yüzlerce kereler baktığım fotograflarda varlığıma ilk defa dikkat etmiştim..

o an aklıma sakızlar geldi yavru kuş…

aşkı anlatan ufak kağıtların olduğu o sakızlar…

hatırladın di mi?

tam onun içine yazılacak bir söz döküldü dudaklarımdan.

“Aşk; beraber çektirdiğiniz fotograflarda sadece O’nu görmektir.”

Read Full Post »

yazmadım hepsini

İnsanlık tarihinin yazı ile başladığını öğrettiler bize ilkokulda…
Harfleri ve yazma işini  ise ilkokuldan önce halletmiştim ben…

Çok okudum.. Çok yazdım..
Okuduklarım yazılarım için ışığım oldu.

Çok izledim.. Çok yazdım..
İzlediklerim yazılarım için fikir oldu.

Çok dinledim.. Çok yazdım..
Dinlediklerim yazılarım için kelime oldu.

Çok insanlar seyrettim.. Çok yazdım.
Onların yaşadıkları yazılarıma ilham oldu.

Çok düşündüm.. Çok yazmadım..
Düşünüpte yazmadıklarım HAZİNELERİM oldu..

Bazen aşk acısını anlatan bir yazı yazmak için acı çekmene gerek yoktur birader.. Tıpkı bir cocuğun gözündeki heyecanla mutlu olmak için babası olmana gerek olmadığı gibi..

Read Full Post »

Adalet

Önde giden olmak belirli yetenekler gerektirir arkadaşım.

Arkandan gelen adamın sana güvenmesi gerekir!!!

Adil olması gerekir başı çekenin ve eşit uzaklıkta olmalıdır arkadaki her bir takipçiye.

Bir tokat çekip üç seviyorsa eğer tüm artçılara  da aynısını vermelidir.

Birini sadece sevip diğerine aynı şartlarda ne üçü ne biri veriyorsa adalet kabı çatlar orta yerinden.

Çatlak o kadar hızlı büyürki içinde ne var ne yoksa önde gidenin boğazına boğazına dizilir.

Adil olmayacaksan gitmeyeceksin önde.

Adil olmayan öncü boğulur. Eller er geç yakasındadır çünkü…

Read Full Post »

… gibi

Ne şanslıyım ki bir SENim var,
Ve SENde resmetme şansım beni.

Bir kılıcın kınından çıkması gibi,
Ya da bir şimşeğin çakması gibi,

Yağmurun toprağa düşmesi,
Olmadı çığın dağdan kopması gibi.

Giden SENin ardından kalan ben gibi,
Veya kalan bendeki SENin gibi.

Sessiz çağlayan su gibi,
Bilemedin sağır eden bir yel gibi.

Güzelin bayramda süslenişi gibi,
Güzelliğinin bayramları süslemesi gibi.

Ben bendeki SENi sevdim,
SENsizliğimdeki ben gibi.

Read Full Post »

Incelikler

İncelikler var mı hayatınızda?
Hani şu hiç olmadık anlarda içinizdeki sevincin ufak bir tebessümle dudaklarınıza ve gözlerinize yansımasını sağlayan?

Yoksa eger gundeliğinize dahil etmek hiç de zor değil!!

Mesela, küçük kağıtlara yazılmış birkaç kelimecik beklenmedik zamanlarda cok şeyi değiştirir.

Sevgilinin yastiğina bırakılmış bir not, öğrencinin defterine iliştirilmiş bir aferin ya da arkadaşınızın cebine çaktirmadan sıkıştırdığınız bir tebrik..

Ama basma kalıp cümlelerle, alışıla gelmiş söylemlerle değil içinizden gelen
kelimelerle ve hatta el yazinizla olmalı bu incelikler..

Yıllar sonra dahi kıyıdan köşeden çıkagelip verdiğiniz insanları çok başka yerlere gotürebilirler ve o andaki hisleri ilk sefer okuduklari andan hiç aşağı kalmaz derecede olurlar.

Notu alan için çok farklı bir heyecandır okuma anı.

Belki hiç bu şekilde bir not ulaşmamış olabilir sana ve tadmamış olma ihtimalinde vardır o andaki heyecanı.
Ancak bu durum incelik yapmana engel değil di mi?

Bir deneme yapsana?

Belki de hayatinda ilk defa inceliceksin :p

Read Full Post »